Bisiklette Bel Ağrısı ve Çözümleri

Türkiye Ramatoloji derneği, Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin de desteği ile birlikte “BEL AĞRILARINIZI SORGULAYIN” adı altında bir bilinçlendirme kampanyası başlatıyor.

Bel ağrısı; duruş bozukluğu, ısınmadan yapılan spor egzersizleri, ani yapılan hareketler gibi bir çok nedenden dolayı ortaya çıkıyor ve bilinçsizlik çok daha büyük tehlikelere neden oluyor. Arabalara olan bağımlılık, saatlerce bilgisayar başında yanlış oturuyor olmak, egzersiz yapmamak da bel ağrılarının çoğalmasında büyük etkenler. Bir çok doktor yüzmenin ve bisikletin omurgayı çalıştırdığını ifade ediyor. Dağ bisikletlerinde daha dik bir açıda durulduğu için özellikle ani darbelerde bele daha fazla yük biniyor. Tabi dağ bisikletinde daha fazla engelle karşılaştığınız için ani hareketlerde kaçınılmaz oluyor. Açısal olarak yol bisikletleri bel için en uygunu. Bisiklet kullanan bir çok kişi ne yazık ki bir süre sonra bel ve boyun ağrıları yaşıyor. Bunu önleyebilmek için bisikletinizi kendi ölçünüze uygun olarak seçmelisiniz. Sele borusu yüksekliği bacak boyunuza uygun olmalı. Kendi vücudunuza ergonomik ayarları bulmalısınız. Sele borusundaki 1-2 cm’lik bir değişiklik bile konfor ve sağlık açısından çok şey değiştirebilir. Isınma hareketleri yapmalı, çukurlardan olabildiğince kaçınmalısınız.

Türkiye Bisiklet turunu kazanan Konya Torku Şeker Spor’lu sporcumuz Mustafa Sayar’da bel fıtığından muzdarip olan sporcularımızdan bir tanesiydi. Bel fıtığı ameliyatı geçiren Sayar, ameliyat sonra yapmış olduğu egzersiz programı ile spor hayatına devam etmeyi başardı.

Türkiye’de sağlık sisteminde en çok başvurulan konu bel ağrısı problemleriymiş. Erken dönemde teşhis edilen ağrılar AS (Ankilozan Spondilit) hastalığı için çok önemli. Ahmet Mete Işıkara yani Deprem Dede’mizin hastalığı da buydu ve Türkiye’ de 200bin erkek hasta var. Türkiye Romatoloji Derneği, sıklıkla genç erkeklerde görülen ve hayatı ve hareketi kısıtlayan, ağrıya, iş göremezliğe, psikolojik sorunlara ve tüm bunlara bağlı olarak da önemli bir maliyete neden olan engelleyici bir sağlık sorunu olan Ankilozan Spondilit (AS) hastalığı ile ilgili “Bel Ağrınızı Sorgulayın” kampanyasının tanıtımını Feriye Lokantası’nda yaptı.

Her yıl Mayıs ayının ilk Cumartesi günü “Dünya AS Günü” olması nedeni ile düzenlenen tanıtım toplantısında, Türkiye Romatoloji Derneği olarak, “Bel Ağrınızı Sorgulayın” başlıklı bir bilinçlendirme kampanyası ile AS’nin erken dönemdeki en önemli bulgusu olan inflamatuar bel ağrısı farkındalığını artırmayı ve inflamatuar bel ağrısı olan hastaların en kısa sürede bir romatoloji uzmanına başvurarak uygun tanı ve tedaviye ulaşmasını sağlamayı amaçlıyoruz. Bu bilinçlendirme kampanyasında futbolun gücünden faydalanarak topluma etkili bir şekilde ulaşmayı hedefliyoruz.” dedi.

İnflamatuar bel ağrısı, aralarında AS’nin de bulunduğu önemli bazı romatizmal hastalıkların erken dönemdeki en önemli bulgusudur. 40 yaş öncesinde başlayan, 3 aydan daha uzun süre devam eden, aniden değil yavaş yavaş başlayan, sabahları yataktan kalkmayı zorlaştıran, istirahat ile geçmeyip hareket etmekle azalan ve “İnflamatuar bel ağrısı” adı verilen bu ağrıya sahip kişilerde AS olma olasılığı bulunmaktadır. Bu romatizmal hastalıklar erken teşhis edildiğinde kontrol altına alınabilmekte, böylece hastaların yaşamlarına ağrısız ve hareket kısıtlılığı olmadan devam etmeleri sağlanabilmektedir. AS hastalarının mümkün olan en kısa zamanda doğru teşhis ve tedaviye ulaşarak fonksiyonel durumlarının ve yaşam kalitelerinin iyileştirilebilmesi için inflamatuar bel ağrısı farkındalığının artırılması gerekmektedir.

Erkeklerde kadınlardan daha sık görülen AS, hastaları; çocuğunu kucağına alıp kaldırmaktan, onunla doyasıya oynamaktan, gece rahat uyumaktan, hatta çorabını, ayakkabısını giymekten bile alıkoyabilmektedir. AS çoğunlukla genç yaşlarda ortaya çıkan ve omurga, kuyruk sokumu kemiği ile leğen kemiğini birleştiren sakroiliyak eklemleri etkileyen bir romatizma hastalığıdır. Genç yaşlarda en üretken çağda ortaya çıkan bu hastalık, sabahları yol açtığı tutukluk nedeniyle işe gitmeyi zorlaştırmakta, çalışma hayatına ara verilmesine dahi yol açabilmektedir. Birçok kişi için hayatı anlamlı kılan gündelik rutin işler, doğru tanı ve tedaviye ulaşamayan AS hastaları için ne yazık ki mümkün değildir. AS’de bel ağrısı dışında sırt, boyun ve kalçaların arka kısımlarında da ağrı hissedilebilir. Hastalığın son aşamasında bazı hastalarda toplum arasında “kamburluk” olarak bilinen sırt ve boyun deformasyonu görülebilir.. AS’nin bel fıtığındaki ağrıdan en önemli farkı, ağrının istirahat halinde artması ve aktiviteyle (hareketle) azalmasıdır. “ dedi.

Sayılar gösteriyor ki Türkiye’de ki hastaların %40′ı hasta olduğunun farkında değil. Bel ağrısı her zaman basit olmayabiliyor. Yatarım geçer demeyip, doktora başvurmak en doğrusu.

Daha fazla bilgi için : www.belagrinisorgula.com

Tags:

No responses yet

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir